13 Ağustos 2012 Pazartesi

SİZİN AĞRINIZ HANGİSİ ?

Uluslararası Ağrı Araştırmaları Teşkilatı tarafından yapılan tanımlamaya göre, “Ağrı, vücudun herhangi bir yerinden kaynaklanan, organik bir nedene bağlı olan veya olmayan, insanın geçmişteki tüm deneyimlerini kapsayan, özel bir duyu.”
Kronikleşen, tahammül edilemez hale gelen ağrılarınız için, “Ne zaman, nereye, nasıl başvuracağım?” diyorsanız,   Bayındır Hastaneleri Nöroloji Bölüm Başkanı Dr. Özcan Ertürk’ün söylediklerine kulak verin:
“Birçok hasta ağrının tedavisi için hangi kliniğe başvuracağını bilemiyor. Ağrının nedenini araştıracak ve tedavi edecek hekimin bulunamaması, hem ağrı nedenin ortaya konmasını hem de tedaviyi geciktiriyor. Bayındır Hastanesi Ağrı Merkezi’nde, ilgili bölümlerin de iş birliğiyle her türlü ağrının tanı ve tedavisini yapıyoruz. En çok başvuru, bel-boyun ve kanser ağrıları nedeniyle oluyor.”
Bel ve boyun ağrıları: Birçok nedene bağlı ortaya çıkabilen bel ve boyun ağrılarının tedavisinde eskiden daha sık başvurulan ameliyatlar, son zamanlarda ancak çok gerekli olduğunda uygulanıyor. Gereksiz yapılan ameliyatların bazen ağrı şikayetlerini daha da artırabileceği biliniyor. Bacakta ve kolda güç kaybı, idrar kaçırma, ayak düşüklüğü gibi durumlar genelde ameliyat gerektiriyor. Bu hastalar haricinde özel ilaç ve cihazlar yardımıyla, ağrıyı oluşturan sinirlerin duyarsızlaştırılması veya ağrıya neden olan fıtığın buharlaştırma gibi tekniklerle geriletilmesi mümkün. Uygun hastalarda fıtık sadece bölgesel uyuşturmayla özel borucuklar ve görüntüleme teknikleri kullanılarak ameliyat kesisi olmadan çıkartılabiliyor.
Baş ağrıları: Migren gibi baş ağrısına neden olan birçok hastalıkta ilaç tedavilerine yanıt alınamadığında ağrıyı ileten sinirin duyarsızlaştırılması gibi yöntemlerle tedavisi yapılıyor.
Kanser ağrıları: Kanser hastalarının yüzde 80’i orta şiddetten ötesine varan ağrılar çekiyor. Kanser hastalarında ağrıyı yok etmek ve ağrısız uyku süresini uzatmak tedavinin önemli basamağını oluşturuyor.  İlaç tedavisine rağmen ağrısı geçmeyen veya ilaçlara bağlı yan etki gelişen hastalarda vücuda yerleştirilecek ufak borucuklar, morfin gibi ilaçların çok düşük dozlarda uygulanmasına olanak sağlıyor. Kanser ağrısında halen en etkin ilaçları, morfin ve benzeri ilaçlar oluşturuyor. Böylece morfinin yüksek dozlarıyla  oluşabilecek yan etkiler yok oluyor.
Diyabetli hastalarda görülen ağrılar: Uzun süre şeker hastalığı olan hastalarda kol ve bacaklarda sinir harabiyetine bağlı yanıcı ağrılar gelişebiliyor. Başlangıçta uzun ve yorucu yol yürümelerde veya yokuş, merdiven çıkışlarda baldırlara gelen ağrı ve yorgunluk, ilerlemiş dönemlerde kısa yürüyüşlerde bile hastayı rahatsız etmeye başlıyor. Damar çaplarının daralması veya tıkanması kan dolaşımını bozacağı için ufak bir enfeksiyon ve yara kapanmayan geniş yaralara, kangrene yol açabilir.
Diyabetik ağrıların tedavisinde uygulanan ‘sempatik bloklar’, ağrıyı ortadan kaldırmada etkin. Aynı zamanda bacaklara giden kan akımının artmasını sağlayan bu tedavi yöntemi, hastalığın bacaklarda oluşturacağı diğer sorunları da azaltıyor.
Nevraljiler (Sinir ağrısı): Keskin, bıçak saplanması, elektrik çarpması şeklinde, çok şiddetli, genellikle kısa süreli ağrılardır. Yüzde görülen Trigeminal Nevralji adı verilen ağrı; yüz yıkama, yüze dokunma, yemek yeme gibi etkenlerle başlıyor. Bu ağrı kadınlarda erkeklere oranla daha sık görülüyor. Genellikle de 50-70 yaşlarında ortaya çıkıyor. Postherpetik Nevralji denen zona sonrası ortaya çıkan, üç ay kadar devam eden ağrı da bu gruptan. Bu tip ağrılarda ilaç tedavisine yanıt alınamadığında ilgili sinir duyarsızlaştırılabiliyor.
Kompleks bölgesel ağrı sendromları: Kırık, burkulma, incinme gibi durumlar sonrasında kol ve bacaklarda ağrı, hareket kabiliyetinde azalma, şekil değişikliğiyle seyreden, tedavi edilmezse ilerleyici olan bu hastalıkta sinirlerin travma sonrası normal olmayan çalışmaları söz konusu. Sinir yumağına uygulanan özel ilaçlarla tedavisi sağlanabiliyor.
Hayalet ağrı: Ameliyat sonrasında kesilen bölgede oluşan his ve ağrı. Organı kesilen kişi, organ yerindeymiş gibi ağrı hissediyor.
Koksidini: Kuyruk sokumu bölgesindeki şiddetli ağrı. Düşmek, bu kemiğin kırılmasına ya da zedelenmesine neden oluyor. Bu bölgeye gelen tekme ya da doğum yaparken zedelenme de ağrıya yol açabiliyor.
RADYOFREKANS YÖNTEMİ Bu tedavi yönteminde radyofrekans enerjisini ısıya dönüştüren özel bir cihazla ağrıyı ileten sinirler duyarsızlaştırılıyor. Ağrıyı ileten sinire radyolojik görüntüleme eşliğinde, özel iğnelerle ulaşılıyor. İşlem elektriksel uyarılar verilerek ağrılı bölge sinirlerinin hassas bir şekilde tespitine olanak sağlıyor.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder