Trafik kazalarından korunmanın manevi tedbirleri_Süleyman Hilmi Tunahan (k.s.) hazretlerinden:
"Resülüllah (s.a.v.) Efendimiz’in 27 sır kâtibi vardı. Âyetü'l-Kürsi Hicret'ten sonra bir gece yarısı nazil olduğunda onu, Resûlüllah'ın sır kâtiplerinden Zeyd bin Sabit (r.a.) yazmıştır.
Âyetü'l-Kürsiye tazim ve tebcil için, bir rivâyete göre 40 bin, diğer bir rivâyete göre 80 bin melek nâzil olmuştur. Âyetü'l-Kürsî'ye çok muazzam ve muhterem bir melek hâdimdir/hizmetçidir.
Bu gün bütün vâsıtalar/araçlar tehlike halindedir. Ancak ta'lîmât-ı İlâhiye ile bu tehlikelerin önüne geçilebilir. [Hava], deniz ve kara vâsıtalarına binerken "Bismillâhi mecrâhe ve mürsehe inne Rabbi le Gafûru'r Rahıym [Meali: Onun yüzüp gitmesi de, durması da Allah'ın ismiyledir. Muhakkak ki Rabbim, çok mağfiret edici ve çok rahmet edicidir] (Sure-i Hûd, 41) diye okuyan kimse, her türlü tehlikeden muhâfaza olunur.
Sokağa çıkarken
7 Âyetü'l-Kürsî okuyup, her defasında 6 cihete/yöne üflemeli. Yedincide, "Velâ yeudühü hıfzuhümâ ve hüve'l-aliyyü'l-azıym" diye 3 defa okuyup "Huu" ile içine "Huu”lamak lâzım. Bu talîmât ile vesâite/araçlara binenleri, Cenâb-ı Hakk her türlü felâketten korur. Bunu söylemezdik ama, tehlikelerin umumiyeti(çoğalıp genelleşmiş olması) bizi bu esrârı söylemeye mecbur etti. Hakikaten muazzam bir esrâr-ı İlâhîdir. Ne akıl, ne mantık, ne san'at, hiç biri ona tahammül edemez. Bunun adına, "Kerâmetü'n-Nebi" derler.
Bu insanlar, isyanları ile kok kömürü hâline gelmişlerdir. Kuruların yanında yaşlar da yandığından, o yaşları kurtaralım diye bu esrârı ifşâ ediyoruz"
"Resülüllah (s.a.v.) Efendimiz’in 27 sır kâtibi vardı. Âyetü'l-Kürsi Hicret'ten sonra bir gece yarısı nazil olduğunda onu, Resûlüllah'ın sır kâtiplerinden Zeyd bin Sabit (r.a.) yazmıştır.
Âyetü'l-Kürsiye tazim ve tebcil için, bir rivâyete göre 40 bin, diğer bir rivâyete göre 80 bin melek nâzil olmuştur. Âyetü'l-Kürsî'ye çok muazzam ve muhterem bir melek hâdimdir/hizmetçidir.
Bu gün bütün vâsıtalar/araçlar tehlike halindedir. Ancak ta'lîmât-ı İlâhiye ile bu tehlikelerin önüne geçilebilir. [Hava], deniz ve kara vâsıtalarına binerken "Bismillâhi mecrâhe ve mürsehe inne Rabbi le Gafûru'r Rahıym [Meali: Onun yüzüp gitmesi de, durması da Allah'ın ismiyledir. Muhakkak ki Rabbim, çok mağfiret edici ve çok rahmet edicidir] (Sure-i Hûd, 41) diye okuyan kimse, her türlü tehlikeden muhâfaza olunur.
Sokağa çıkarken
7 Âyetü'l-Kürsî okuyup, her defasında 6 cihete/yöne üflemeli. Yedincide, "Velâ yeudühü hıfzuhümâ ve hüve'l-aliyyü'l-azıym" diye 3 defa okuyup "Huu" ile içine "Huu”lamak lâzım. Bu talîmât ile vesâite/araçlara binenleri, Cenâb-ı Hakk her türlü felâketten korur. Bunu söylemezdik ama, tehlikelerin umumiyeti(çoğalıp genelleşmiş olması) bizi bu esrârı söylemeye mecbur etti. Hakikaten muazzam bir esrâr-ı İlâhîdir. Ne akıl, ne mantık, ne san'at, hiç biri ona tahammül edemez. Bunun adına, "Kerâmetü'n-Nebi" derler.
Bu insanlar, isyanları ile kok kömürü hâline gelmişlerdir. Kuruların yanında yaşlar da yandığından, o yaşları kurtaralım diye bu esrârı ifşâ ediyoruz"
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder