25 Temmuz 2012 Çarşamba

MAYALARDA ASTRONOMİ


http://theboldcorsicanflame.files.wordpress.com/2011/01/sgu-tikal-templo5-p123-img_0458-1200x800-cp10.jpg?w=644&h=430
“Dünyadaki ilk insanlar” söz konusu olduğunda Mayalar’ın kutsal kitabı Popol Vuh der ki: “Bakar bakmaz dört bir yanlarını bir anda görüverdiler. Sonra dikkatlerini semaya ve yuvarlak dünyaya çevirdiler. Onlar her şeyi bilebiliyorlardı.”
Mayalar ve Olmekler yukarıdaki satırlarda kapalı olarak verilen bilgiye her halde sahiptirler. Çünkü özellikle astronomi, matematik alanlarındaki başarıları, bize ister istemez bunları düşündürmektedir. Şimdiki durumda “efsane kahramanı” olarak nitelendirmeden öte geçmeyen söz konusu “ilk insanlar”ın bilgisine sahip bulunuyorlardı. Astronomi ve matematik konularındaki başarıları Orta Amerika tarihçilerini hala şaşkın halde bulundurmaktadır.
Maya matematiğinde milyonlara kadar sayılabiliyordu. Avrupalılar’dan binlerce yıl önce hem bu kadar büyük rakamları, hem de “sıfır” rakamını kullanıyor ve böyle bir kavrama sahip bulunuyorlardı. Kullandıkları matematikte bir için nokta, beş için bir çubuk ve sıfır için midye kabuğunu andırır bir şekilleri vardı.
Maya astronomlarının güneş tutulmasıyla ilgili tahminleri ve hesapları o kadar hassastı ki, insan ister istemez bu dakik sonuçlara ulaşmak için birçok asırlar boyu gözlem yapılmış olması gerektiğini düşünmektedir. Maya astronomları 405 dolunayın 11.960 günlük periyotlara bağlı olarak tekrarlandığını hesaplamışlardı. Bu konuyla ilgili olarak bugünkü modern astronominin bulduğu rakam 11.959,888′dir. Benzer şekilde dört asır süren astronomik gözlemler sonunda, Venüs yılını da 584 gün olarak hesaplamışlardı. Günümüz hesaplarına göre bu rakam 583.92 gündür.
http://i47.tinypic.com/28s52q1.jpg
http://mexicodreamhome.net/images/066%20Chichen%20Itza%20-%20Observatory.JPG
Tropikal yılla ilgili olarak Maya ölçümleri 365.2420 gündür. Bu rakam günümüz kronometreleri ve öteki zaman ölçerleriyle yapılan hesaplara göre 365.2422 gündür. İnanca göre, 78′in katlarını içeren “Dresden Tabloları” Mars’la ilgili bazı değişmeyen sayıları içerir ki, bilindiği gibi sinodik yıl 780 gündür. “Paris Codex”de çıngıraklı yılan, kaplumbağa ve akrep bulunmaktadır. Mayalar da Pleyad (Yedi Kandilli Süreyya) Takımyıldızı’nı “çıngıraklı yılan”, Gemini Takımyıldızı’nı “kaplumbağa” olarak isimlendirmişlerdi. Benzer şekilde Akrep Takımyıldızı’nın Eski Mısır, Eski Yunan ve Eski Babil’deki adı da aynı idi. Bu şekilde Mayalar’ın sembolik yıldız haritasını, en azından bazı yıldız ve takımyıldız isimlerinin dünyanın çok uzak başka yörelerindeki kültürler tarafından da kullanılmış olduğunu görüyoruz.
Mayalar’ın Copan kolu, ay takvimini 29.53020 gün olarak hesaplamışlardı. Bu rakam Palenk astronomlarınca, çok küçük bir küsur farkıyla 29.53086 gün olarak hesaplanmış durumdadır. Günümüz en modern hesaplarına göre aynı rakam 29.53059′dur.
http://www.mayancalendarpredictions.net/wp-content/uploads/2011/02/Mayan2.jpg
Guatemala, Santa Lucia Cotzumahualpa’daki El Castillo’nun Stele’si, 1956′da Paris’te yapılan Uluslararası Amerikanists Kongresi’ne kadar çözülmemiş “Maya şifresi” niteliğini saklamıştır. Zira ancak bu kongrede British Museum’dan C. A. Burland onun, Venüs tutulması olduğunu açıklamış ve kanıtlamıştı. Adı geçen Maya belgesine göre, söz konusu olay (M.S.) 25 Kasım 416′da olmuştu.
Maya kronolojisi, Ay takviminden çok Güneş takvimine göre oluşturulmuştu. Fakat böyle bir kronoloji oluştururlarken, Ay’ın ve Venüs’ün devirlerini de hesaba katmaktan geri kalmamışlardı. Aslında Mayalar’ın bir değil, üç takvimleri bulunuyordu. Bunlardan ilki (haab) 18 ay 20 gün ile 5 terminal gününden olmak üzere, 365 günden oluşuyordu. İkinci takvim (tzolkin) 260 günden oluşur ve “kutsal” olarak addedilirdi. Üçüncüsü ise, çok uzun dönemli bir takvimdi ve Mayalar’ın tarih sahnesine çıkışı olan M.Ö. 3113 yılından başlatılıyordu.
http://www.latinamericanstudies.org/maya/dresden-codex-4.jpg
Mayalar’ın uzun zaman dilimleri de bulunuyordu: Örneğin “katun”. Bir “katun” 7200 günden oluşan 20 yıllık bir dönemdi. Bundan ayrı olarak 52 yıllık bir zaman dilimleri daha vardı ki, inançlarına göre her 52 yılın sonunda her şey yenilenmek zorundaydı. Görülüyor ki, Maya takvimi birbirinden müstakil “dönen üç tekerlek”ten oluşuyordu, ama bunlar birbirine içten bağlantılı olarak kabul ediliyordu. Bu üç devirli takvimin rahip astronomlara göre pratik kullanım alanları bulunuyordu. Örneğin, rahip astronomlar bu takvimlere dayanarak çiftçilere ne zaman ekim-biçim yapabileceklerini, hatta yağacak yağmurları söyleyebiliyorlardı. Hatta uzun yolculuklara çıkmadan önce bu rahiplerden bilgi alınabiliyordu.
Her Maya vatandaşı adeta zamanın obsesyonu altında bulunuyor ve onun devri olduğuna inanıyordu. Evrenin birtakım yaradılış ve yıkılış devrelerinden geçtiğine inanıyorlardı. Onlara göre, 5200 yıl (13 baktuns) uzunluğundaki her zaman dilimi sonunda, muhakkak korkunç bir kaos meydana gelirdi. Maya takviminin ilk yılı M.Ö. 3113′de başlamış olup, M. S. 2011′de sona erecektir.
Nasa bilim adamlarından matematikçi Maurice Chatelain’in “Our Ancestors Came From Outer Space” (Atalarımız Dış Uzaydan Geldiler) isimli eserinde yazdıklarına bakılırsa, Mayalar Uranüs ve Neptün’den haberdar idiler. Bununla ilgili olarak unutmayalım ki, eski uygarlıklardan (Yunan, Çin, Mısır, Babil) hiçbirisi, bu iki gezegenden söz etmemişlerdir ve biri 1781, öteki 1846 yılında keşfedilmiştir. Bu iki gezegen hakkında herhangi bir şeyin söylenebilmesi için teleskop gibi bir optik cihaz gereklidir. Zira, Uranüs’ün çıplak gözle görülebilmesi için, çok özel ve nadir gözlem şartlarında güçlü gözlerle bakılması gerekir. Neptün’ün ise optik cihazsız, dünya gözüyle görülmesine olanak yoktur.
Takvimlerini dakik tutabilmek için, Mayalar iyi astronomlar olmak ya da yetiştirmek zorundaydılar. Kültürel bir varlık olarak Mayalar 3700 yıl dayanmışlardır. Bu uzun dönem içinde Maya astronomisi yavaş yavaş da olsa, devamlı bir yükseklik göstermiştir. Eğer, şimdilik yaygın olarak tahmin edildiği gibi, onların optik cihazlarının bulunmadığını var saymaya devam edersek, takvimlerindeki bu dakiklik modern bilim için bir muamma olmaya devam edecektir.
Copan, Honduras’da bir altar (mihrap ya da kurban taşı) üzerinde bulunan bir resimde 16 rahip – astronomdan oluşan bir kurul görülmektedir. Bu astronomlar masanın kenarlarına dörder dörder oturmuş vaziyettedir. Bu, M.S. 765′de yapılmış bir astronomi kongresinin (Güneş tutulmaları ve Maya takvimiyle ilgili olmak üzere) anıtsal hatırasıdır.
Bilindiği gibi, astronomik gözlemler için sessizlik ve elverişli bir gözlem evi gereklidir. Örneğin, kulesi olan bir yapı ya da olduğu gibi bir gözlem evi (observatory). Bu husula ilgili olarak, gerek astronomların, gerekse antropologların fikir birliği içinde bulundukları bir yapı vardır: Yukatan, Chitchen Itza’daki bir platform üzerine kurulmuş iki kubbeden oluşan Maya Gözlem Evi. Bu kubbelerden birinin içinde spiral bir merdiven bulunur. Bu spiral merdivenle kubbenin içindeki daha küçük bir gözlem evine çıkılır. Ortasında dikine bir şaft vardır. Duvarlardaki üç delikten Maya astronomları gözlemlerini sürdürüyorlardı.

evrenveinsan

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder