27 Şubat 2012 Pazartesi

CİNLERİ TANITAN DÖRT ÖZELLİK

  "CİNLER"in çok önemli birkaç özelliği vardır ki, bu hususlar konuyu dikkatle tetkik edenlerin asla gözünden kaçmaz.
1.  CİNLER`de mantıksal bütünlük yoktur.
2.  CİNLER`de büyüklük duygusu aşırı gelişmiştir.
3.   CİNLER`de kendini kontrol mekanizması çok zayıftır.
4.   CİNLER`de sürekli tekrarlar mevcuttur.
Hangi isim altında, dünyanın neresinde olursa olsun verdikleri tebliğlerde daima yukarıda saydığımız bu dört esası derhal müşâhede edebiliriz.
Şimdi bu dört hususu açıklamaya çalışalım:
1-CİNLERDE mantıksal bütünlük yoktur
Eğer CİNLERDEN ya da kendi tanıtımlarına göre UZAYLILARDAN alınan tebliğler dikkatle tetkik edilecek olunursa, verilen konularda baştan sona mantıksal bir bütünlülük asla görülemez. Sürekli çelişkili beyânlar verilir. Bir yerde verilen beyân, bir başka yerde, ötekine ters düşer. Bunu kamufle etmek için de hemen bir yafta, bir kılıf sererler"biz sizi düşündürmek, imtihan etmek, dikkatinizi ölçmek için bu çelişkileri koyuyoruz.’’
Oysa, sürekli çelişki içindedirler. Bunun sebebi de "zekâ"ca güçlü olmalarına karşılık "akıl" yönünden bir hayli ölçülü yapıya sahip olmalarıdır. Pratik "zekâ" ile o an için o konuya bir çözüm getirebilirler, ancak "akıl" son derece sınırlı olduğu için, o anda buldukları çözüm mutlaka bir süre evvel verdikleri tebliğlere; ya da, bir süre sonra verecekleri tebliğlere, son derece ters düşerek, büyük bir çelişki oluşturacaktır.
2-CİNLERDE büyüklük duygusu aşırı gelişmiştir.
Burada bahsi geçen büyüklük, sadece duygusal büyüklük, gurur kibir anlamında olmayıp; birimsel ve boyutsal anlamdadır aynı zamanda.
Bir yandan kendilerini yeryüzünün yöneticileri olarak gösterip insanları buna inandırmaya çalışırlarken; diğer yandan da birimsel ve boyutsal büyüklüklerle düşünceleri allak - bullak edip, çaresiz hâle getirme çabaları içindedirler.
CİNLER, kendilerinin insanlardan ne kadar üstün, büyük ve yüce olduklarına inandırmak için de insanlarla aralarına mertebe koyarlar.
CİNLERİN, kendilerini UZAYLILAR diye tanıtarak verdikleri tebliğlere inanan insanların çok çok büyük bir kısmının, temelde İslâm düşünce sistemi, Tasavvuf düşünce sistemi üzerine alt yapıları mevcut değildir. Bahsedilen konular üzerinde, Kur`ân`ın görüşü nedir, o konuda Allah Rasûlü  ne demiştir, hiç haberleri yoktur. Normal şartlarda konuşula gelenin çok değişiği olarak, bu bilgilere rastlanınca, hâliyle inanmaktadırlar... Üstelik...
CİNLER, bu kişilerin çoğunda halusinasyon türü, uzaylı - uzay gemili rüyalar veya uyanıklık halinde görülen imajlar da göstermektedirler ki, artık onlar için inanmaktan başkaca bir yol kalmamaktadır.
CİNLERİN insanları kandırmada önemli bir taktiği de, ayrıca şu olmaktadır:
Her medyum topluluğu, hangi inançlarla bezenmiş ise, onlara kendi inançları doğrultusunda tebliğ verilmekte, sanki onlardanmış gibi kendilerini kabûl ettirmektedirler.
Meselâ dini ciddiye almayanlara, aynı şekilde; dinle ilgilenene aynı şekilde; tasavvufa meyli olana bir tasavvuf önderinin ismini kullanarak gibi.
3-CİNLERDE kendilerini kontrol mekanizması çok zayıftır.
Bu sebepten ayarları çok kolaylıkla kayar ve konuşmalarında haddi aşarlar. Buna şayet tâbiri caiz ise "reostaları bozuktur" da denilebilir.
Bazen Yaradanı yaradan, yüce güçler olurlar; bazen, ALLAH`ı bedenleyip insanların arasına yollarlar; bazen evrenlerden büyük, yüce varlıklar olurlar; bazen de Rabbin itaatkâr kulları olarak, insanları dinden ve Allah Rasûlü’nden uzaklaştırıp kurtarmak{!} için ellerinden geleni esirgemezler.
4-CİNLER`DE sürekli tekrarlar mevcuttur.
İnsanlara sürekli tebliğler vererek, onlara kendilerinin üstünlüğünü kabûl ettirmeye çalışan CİNLER`de mevcut bulunan bir özellik de belirli kelimeleri sürekli tekrar eden cümleler kurmalarıdır.
Böylece:
1-İletişim kurulan medyumun, bu tekrarlarla sanki tesbih çeker gibi beyninde bir açıklık oluşturularak, kendilerine daha fazla bağlanılmasını temin ederler.
2-Zaman zaman düşülen fikir tıkanıklıklarında, cümle tekrarları ile zaman kazanırlar.

CİNLERİ KULLANARAK YAPILAN BAKI YÖNTEMLERİ

Suda bakanlar
Bir kap içerisini su koyarak ve bu suyun içine, bildikleri ayetleri okumak suretiyle cinleri suda toplayarak onlarla iletişim kurmasıdır. 
Kitaptan bakanlarEski din alimlerinin yazmış oldukları bilgilerden faydalanırlar. Geçmiş zaman ki alimler tarafından tertip edilen dualar ve onların verdikleri örneklerden yola çıkarak, kendi bilgilerini de katar ve yorumlarlarını iletir. 
Aynada bakanlarAyetleri, eski zaman alimlerinin derlemiş olduğu duaları okumak suretiyle aynaya toplanan cinleri, TV ekranında seyredermiş gibi görerek aldıkları bilgileri iletirler. Bu bakım tarzı genellikle rahmani olmayan cinlerin, aynada toplanması muhtemeldir.buda bakım yapan yada davet eden kişinin manevi gücü, cinlere olan hakimiyetinden kaynaklanmaktadır. Önemli bir hususta bu tür bakımların bakan yada davet eden kişi üzerinde kalan enerjinin yani cinlerin ileriki zamanlarda rahatsızlık vermesi muhtemeldir. 
Tırnakta bakanlar
Ayetleri veya eski zaman alimlerinin derlemiş olduğu duaları okumak suretiyle baş tırnağının üzerinde cinleri, bir TV ekranını seyredermiş gibi görerek aldıkları bilgiyi iletirler. Dikkatle yapılması gerekir. Bakan kişinin cinleri, hüküm altına alamaması durumunda, farklı türde değişik olaylar yaşayabilmesi muhtemeldir. 
Uyutarak bakanlar
Burada bakan hocanın göz perdesinden dolayı, cinleri göremeyerek okumalar yaparak bir başka kimseyi aracı kullanmasıdır. Sıkça karşılaşılan bu olay en tehlikeli olanıdır.Kesinlikle uzak durulması gerekmektedir. Burada daha öncede, bir çok filmlerde karşılaştığınız hipnotizma denilebilecek bir olay gerçekleşmektedir. Hocanın, aracı kullandığı kişinin vücut enerjisi ve manevi gücü çok önemlidir. Bir çok sakıncası vardır. Sakıncaların en önemlisi bu bakımdan sonra vücudunda kalan enerjiyi atamayan kişiler, ileriki zamanlarda ciddi manevi ve psikolojik rahatsızlıklarla karşılaşmışlardır. Kalan etkiyi yok edebilecek türde bir hocanın olmayışı, buna bağlı olarak kişinin bu türdeki denemelerin ilk başlangıcı olursa , farklı etkiler alması, bilgi veren yada yardım eden cinlerin, ondan gitmek istememesi gibi bir takım etkileri mevcuttur. Bu yüzden de tamamen bu tür olaylardan uzak durulması gerekmektedir.