15 Haziran 2012 Cuma

ÜÇLER,YEDİLER VE KIRKLAR

Her birerinin ayrı ve farklı vazifeleri bulunan Allah dostlarına tasavvuf lisanında “Ricâlu’l-gayb”, “Ricâlullah” ya da bir başka ifadeyle “Gayb erenleri" de denilmektedir. Arapça’da yetişkin, büluğa ermiş insan manasına gelen "racül" kelimesinin cem’îsi ile gözden saklı olan, görülüp bilinmeyen şeyler hakkında kullanılan "gayb" kelimesinin terkip biçimi olan “Ricâlü’l-gayb” tabiri, bir tasavvuf ıstılahı olarak üçler, yediler, kırklar... diye bilinen evliyâullahı ifade eder.

Bu Allah dostlarının en başında Kutbü’l-aktâb bulunur. Bunlar, kâinattaki hadiselerin sevk ve idaresinden sorumludurlar. Bâtın âlimlerine göre bunlar; Nücebâ, Büdelâ, Evtâd, İmameyn ve Kutb-i A’zam olan Gavs'dan teşekkül ederler.

Nücebâ adı verilen veliler kırk kişidir, bu sebeple kendilerine Kırklar da denilir. Bunlar bütün yaratıkların yüklerini taşır, sıkıntılarını gidermeye çalışırlar. Hak’tan gayrısına bakmazlar. Bu Allah dostları ahlak-ı kerîme ve irfan sahibidirler.

Büdelâ denilen veliler ise yedi kişidir; bunlara Yediler de denilir. İçlerinden biri imamlarıdır. Bulunduğu yerde cisim ve sûretini bırakarak sefere çıkmak, aynı zamanda muhtelif yerlerde gözükmek, Büdelânın hususiyetlerinden/özelliklerindendir.

Evtâd ismini alan evliyaullah ise dört zattır. Yerleri; doğu, batı, güney ve kuzey olmak üzere âlemin dört ayrı ciheti/köşesidir. Bunların içinden birisi de onların imamıdır. Çivi veya kazık manasına gelen kelimenin cem’îsi olan Evtâd'a, bu ismin verilişi cihanı ayakta tutan dört direk mesabesinde oluşlarındandır.

İmameyn (iki imam), birisi Kutb’un sağında öbürü de solunda bulunan iki şahıstır. Sağda bulunan imam, melekût âlemine yani ruhânî âleme bakar… ve O'nun vücûdu Kutbiyyet merkezinden ruhaniyyet âlemine yönelen bir aynadır. Soldaki imam ise, mülk (madde) âlemine bakar… O'nun vücudu da, cisimler dünyasına aynadır.

Gavs'a gelince… O, kutb-i a’zamdır. Mühim ve esrarlı işlerini halletmek isteyenler, ona muhtaç olurlar... Teberruken vasıta kılınarak duası alınır. Zira onun duası asla reddedilmez.
Yukarıda da belirttiğimiz üzere bu zevat-ı kirama “Ricâlü’l-gayb” yerine “Ricâlullah”, "Gayb erenleri" de dendiği vakidir. Ancak gayb erenleri on kişidir; huşu' ve Huzû-i Rabbânî sıfatıyla mevsuf ve Rabbânî tecellîlerin tesiri altında olduklarından dolayı ne halk onları tanır, ne de onlar halkı tanırlar. Ancak her asırda mevcutturlar.

Söz konusu zevatın (kaddesallâhu esrârahum) mânevî meclisine “Dîvân-ı Sâlihîn”, bu velîler topluluğuna “ricâlullah” veya “ricâlülgayb” denilir. Kutub, bu meclisin başında yer alır.

“Her hafta tensib edilen bir gecede “Dîvan-ı Sâlihîn” kurulur. Resûlüllah (s.a.v.) teşrîf ederse, reis O’dur. Teşrîf etmezlerse, Vâris-i Rasûl olan zât riyâset eder. Ve ahvâl-i âleme ait kararlar alınır, hükümler verilir. Cârî hâdisâtın (meydana gelen hâdiselerin) ekserisi bu hükümlere bağlıdır.” [Süleyman Hilmi Tunahan (k.s.) hazretlerinden, nakleden, Ali Erol, Hatıratım, s. 53]

ASHAB-I KEHF'İN HAVASI-MADDİ-MANEVİ FAYDALARI

Ashâb-ı Kehf'in isimlerinin havâssı hususunda âlimler şunları söylemişlerdir (İmam Nisâbûrû rahmetullahi aleyh bunlardandır):

- Rızkın celbini isteyenler Ashâb-ı Kehf'in isimlerini yazıp üzerinde taşımalıdır.

- Ziraatın verimli olması için kağıda yazıp bir dal ucuna takarak tarlaya gömülür.

- Yüksek bir makam-mevki talep eden kimse, yine Ashâb-ı Kehf'in isimlerini üzerinde taşımalı ve (aşağıda yazılı olan) Ashâb-ı Kehf duasına devam etmelidir.

- Bu duayı okuyup isimlerini üzerinde taşıyan kimse her türlü korkudan emin olur.

- Ashâb-ı Kehf’in isimleri yazılıp sebepsiz yere ağlayan bebeklerin yatağına asılırsa bi iznillah sükûnet bulurlar.

- Sıtma tutan kimseler yanlarında bu isimleri taşısalar şifa bulurlar.

- Ümmü Sıbyan hastalığı olanlar yanlarında taşımalıdırlar.

- Ayrıca bu isimler temiz bir suya okunup şifa için içilebilir.

- Evde asılı olsa bi iznillah o eve hırsız girmez, yangından emin olur. [Fevaid-i Osmaniyye]

Ashâb-ı Kehf’in adı bereket duası olan “Karınca duası” içinde de zikredilmektedir. Karınca duası çok müşterinin gelmesi için dükkanlara ve iş yerlerine asılmaktadır. Nitekim Kayseri Bedesteni’nin güney yan bölümünde açılan kapının üzerinde Ashâb-ı Kehf’in isimleri yazılıdır. Ashâb-ı Kehf’in uyudukları mağara halk tarafından evlenme, çocuk sahibi olma, bir hastalıktan kurtulma ve bazı dileklerin gerçekleşmesi veya sadece sevap kazanmak amacıyla Allah rızası için Ramazan ayında çokça ziyaret edilmektedir. Diğer zamanlarda da halk burayı sık sık ziyaret ederek Ashâb-ı Kehf’e olan saygısını ve sevgisini göstermektedir.

Ashâb-ı Kehf duası:

“Allâhümme innî es'elüke bi İslâmi Yemlîhâ ve rağbetihî
ve bi imani Mekselînâ ve kurbetihî
ve bi tevhıydi Mernûş ve hıdmetihî
ve bi ma'rifeti Debernûş ve uzletihî
ve bi şehâdeti Şâzenûş ve rivâyetihî
ve bi ihlâsı Mislînâ ve muvâfakatihî
ve bi iştiyâki Kefeştatayyûş ve ı'tikadihî
ve bi vefâi Kıtmîr ve himayetihî en takdıye hâcetî yâ Kaadıye’l-hâcâti ve yâ mücîbe’d-deavât. Ve sallellâhü alâ seyyidinâ Muhammedin ve âlihî ve sahbihî ecmeıyn.”